Sektörümüz için çok değerli olduğuna inandığım BAGİDER’in çıkardığı dergimizin ilk sayısında ülkemizde bebek araç gereçleriyle ilgili bilgilerinizi tazelemekten çok mutluyum.
Etkinliklerimize gösterdiğiniz kuvvetli katılım ise BAGİDER’in ileride çok güzel
işler başaracağının ayak sesleridir. 2015 yılında doğan canlı bebek sayısı 1.325.783’tür. 2015 yılı TÜİK verilerine göre doğurganlık hızımız 2,14’tür.
2014 yılında bu rakam 2,18’lerdeydi. Toplam doğurganlık hızı bir kadının doğurgan olduğu 15-49 yaş arasında doğurabileceği çocuk sayısını ifade etmektedir. Düşen doğurganlık hızımızla beraber, doğan bebek rakamı da her yıl aşağı doğru düşüş gösterse de hala +%1,28 artışla nüfus artış liginde dünyada 98. sıradayız. Bu rakamlar Türkiye’de bebek araç gereç sektörünün büyüklüğünü ve daha da büyüyeceğini bize göstermektedir. Bebek araç gereçleri denildiğinde aklımıza bebeğin kullandığı her şey gelse de sektörümüzde bebek araç gereçleri olarak; bebek arabaları, mama sandalyeleri, oyun parkları, park yatakları, yürüteçler, oto koltukları ilk akla gelen ürünlerdir.
Bunlara bildiğiniz gibi mağazalarda, metal grup ya da büyük bakım da denmektedir. Bu ürünlerin arzının büyük çoğunluğu ithalat kanalı ile gerçekleşmektedir. En büyük kalem olan bebek arabaları rakamlarını incelersek durumu daha net görebiliriz. 2010-2015 (5 yıl) ithal edilen 1.667.541 adet bebek arabası için toplam ödenen para 194.473.000 USD’dir. Bu ithalatın %89’u Çin Halk Cumhuriyetinden yapılmıştır ve ortalama birim fiyatı 116 USD’dir. Net bir rakam olmasa da yılda 400.000 gibi bir bebek arabası satışı olduğu varsayılıyor, bu durumda yıllık yerli üretimin de 80.000 adet (%20) gibi yüksek rakamlara ulaştığını söyleyebiliriz.
Mama sandalyesi, oyun parkı, yürüteçlerde bu rakam 2015 yılına kadar bebek arabalarına benzer oranlar gösterse de devletimizin 23 Mayıs 2015 yılında uygulamaya koyduğu %50 ilave gümrük vergisi sayesinde yerli üretim rakamları hızla yükselmektedir. Üretimi bebek arabası ve oto koltuklarına göre nispeten daha kolay olan bu ürün gruplarında ulaşılan bir yıllık yerli imalat rakamları, önümüzdeki yıllarda yerli ürünlerin kendine pazarda çok daha fazla yer bulacağını göstermektedir. İç piyasadaki rekabet ile yerli ürünlerin kalitesi ve ürün maliyetlerinin iyileşeceği düşünülürse orta vadede ihracat rakamlarımızın da büyüyeceğini öngörebiliriz. Bu da Türkiye ekonomisi için çok sevindirici bir haber.
Fakat aynı senaryoyu bebeklerimizin hayatını yakından ilgilendiren, kullanımı devlet tarafından 1 Haziran 2010’dan itibaren zorunlu hale getirilen bebek oto koltukları için söyleyemeyiz. Üretimi nispeten daha zor olan bu ürünlerin sertifikasyonu ECE R44/04 alımı da çok yüksek maliyetli olduğu için henüz Türkiye’de imalatı yoktur. Türkiye’de 2015 yılında ortalama 140.000 oto koltuğu satışı gerçekleşmiştir. Doğan bebek sayısına bakıldığında ancak %10 gibi çok düşük bir yüzdeye denk gelmektedir. Bu oran örneğin Fransa’da doğan 650.000 bebeğe karşılık satılan 475.000 oto koltuğu ile %75’lere çıkarken, Kuzey Avrupa ülkelerinde %95’lere çıkmaktadır.
Derneğimiz bebeklerimizin hayatını ilgilendiren bu önemli konuda devlet yetkilileriyle görüşmeler halindedir. BAGİDER Yönetim Kurulu en azından yerli imalatın belirli bir büyüklüğe ulaşana kadar oto koltuklarına uygulanan %50 ek verginin azaltılması ya da kaldırılması için başvurularını gerekli mercilere yapmaktadır. Nüfus artış hızını çok önemseyen hükümet yetkililerinin bu başvuruları en kısa zamanda değerlendireceğini düşünmekteyiz.
Son olarak, 4 Ekim 2016 tarihinde Biz Cevahir Otel’de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile beraber gerçekleştirilen seminerimizde de belirtildiği üzere bebeklerimizin sağlığı ve güvenliği için bebek araç gereçlerinin bundan sonra bakanlık tarafından sıklıkla ve özenle denetleneceğini, sektörümüze tekrar hatırlatmak isteriz. Tüm ithal ve yerli imalat bebek araç gereçleri standartlara uygun olmalıdır. Bu denetimler en değerli varlıklarımız, bebeklerimizin sağlığı için çok önemli bir konudur. Bakanlık yetkililerinin de söylediği gibi denetimlerle standartları yükselen yerli bebek ürünlerimiz için büyük ihracat pazarlarının kapıları açılacaktır.