E-ithalatın ülkemizde Devlet, Yerli İşletmelerimiz ve Tüketiciler nezdinde çeşitli olumsuz etkileri vardır. E-ithalat için alınan vergiler genel olarak düşük olduğu için, azalan gümrük vergisi, KDV ve ÖTV gibi gelir kayıpları devletimiz açısından önemli etkiler arasındadır. E-ithalatın izlenebilirliği konusunda endişeler mevcuttur ve ülkemize bir anlamda yeterli kontroller olmadan giriş yapan paketler, ülkemiz ve tüketiciler için çeşitli güvenlik riskleri dahi oluşturmaktadır. Ayrıca yurt dışında yerleşik firmaların, bazı aracı kişi ve kuruluşların nihai tüketicilere yönelik izledikleri politikalar neticesinde, iletilen paketlerin ülkemize farklı şekillerde gönderimi kaçak ithalatın oluşmasına da neden olmaktadır.

Fiyat konusunda tüketici nezdinde görülen avantajlar, yerli mallara olan talebin düşmesine, perakende de ticaretin bununla bağlantılı olarak azalmasına ve Türkiye’nin ekonomik kalkınmasının olumsuz yönde etkilenmesine yol açmaktadır. Oluşan E-ithalat hacmi vergisel boyutta ülkemiz ekonomisine zarar verirken, azaltmakta zorlandığımız cari açığımızı daha da büyütmektedir.

Konunun diğer çok önemli bir boyutu E-ithalatta tüketici güvenliğidir. E-ithalat yoluyla ülkemize yeterli kontroller olmaksızın giriş yapan paketlerde, ürün ithal eden bir firmaya uygulanan asgari ürün güvenliği ve denetimleri uygulanamamaktadır. Ülkemize tüketicilerin bireysel alışverişleriyle giriş yapan, ürünlerin insan sağlığı, can güvenliği, çevrenin korunması gibi mevcut mevzuatlar çerçevesinde kontrolleri eksiktir. Bu durum devam ederse, hızla artan satış rakamları nedeniyle oluşmakta olan ekonomik riskler ile birlikte, yasaklı ürünlerin denetlenmemesinden kaynaklı tüketiciye yönelik farklı riskler oluşmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde 4458 Sayılı Gümrük Kanununun Bazı Maddelerinin Uygulanması Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar” yayımlanmış ve hızlı kargo ve posta yoluyla gelen eşyalarda gönderi başına limit 30 Euro’dan 22 Euro’ya düşürülmesi kararı alınmıştır. Bu konu ile ilgili gelişmeyi olumlu görüyoruz. Ancak, bu çözüm, E-ithalat alanında yukarıda aktarılan etkiler konusunda tek başına bir çare olmayacaktır.

Çünkü, geçmişte gördüğümüz üzere 30 Avro altı paket/sipariş, kötü niyetli satıcıların kestiği aldatıcı faturalar ve paketleme teknikleri neticesinde gümrük işlemlerine tabii tutulmaksızın ülkemize maalesef girebilmektedir. Bu konudaki taktikler, aldatma yöntemleri o kadar yayılmıştır ki, internette forum sitelerinde, youtube gibi video platformlarında, gümrükten vergi ödemenden nasıl kaçak E-ithalat yapılır temalı konuşmalar, video’lar bazı şahıslar tarafından aktarılmaktadır.   

Yapılan çalışmalarda ve internet üzerinde tüketicilerin yapmış oldukları açıklamalarda net olarak görülmektedir ki, özellikle Çin meşeli firmalar paket gönderimlerinde gümrükte görünen fatura miktarını gerçek paket değerinin çok altında göstererek tüketicilerin vergiden kaçınmalarına destek olmakta ve ülkemiz ekonomisine zarar vermektedirler.  

Bu nedenle, gümrükte paket kontrollerinin çok sıkı bir şekilde yapılması ve paket içeriklerinin fatura tutarı ile uyumlu olmasını sağlaması;  

Gümrükte E-ithalat ile gelen paket kontrolleri yapılırken ve genel olarak ithal ürünlere uygulanan  denetim ve gözetim kriterlerinin (E-ithalat ile gelen ürünlere) uygulanması tüketici güvenliğinin sağlanması ve yasaklı ürünlerin ülkemize girişlerinin engellenmesi;

Türkiye’de yerleşik olmadan mevzuatımızı aşarak, ürün gönderimlerini yapan firmaların, aracılarının, suça teşvik edenlerin tespit edilerek faaliyetlerinin engellenmesi vb tedbirlerle sınır ötesi ticarette gördüğümüz olumsuzlukların giderileceğine inanıyoruz.