İnternet ve akıllı cihaz kullanımına meraklı, sosyal medyaya bağımlı genç tüketicilerin kolaylıkla adapte olduğu, sonrasında ise orta yaşlı tüketicilerin de tercih etmeye başladığı e-ticaret günden güne emin adımlarla ilerlemeye başladı.
İnternet devrimi sonucunda değişen alışkanlıklar, sınırların ortadan kalkması ile dünyada ticaret oldukça farklılaştı. Akıllı cihazlar, mobil uygulamalar, ve sosyal medya platformları tüketicilerin beklentilerini değiştirdi. Proaktif markalar da bu değişime ayak uydurmak, müşteriyle iletişime girmek, müşteri bağlılığını sağlamak ve sürdürülebilir iletişim amacıyla geleneksel mecraların yanında sosyal medya kanallarını, dijital kanalları etkin kullanmaya başladı. Bu etkileşim yeni sistemler, teknolojiler, güvenli ödeme sistemleri, yeni nesil lojistik sistemler ile birleşti. Bu gelişmeler, müşterilere hızlı, kolay ve güvenli bir alışveriş deneyimi yaşatmayı hedefleyen online satış kanallarının ortaya çıkmasına ve günden güne gelişmesini sağladı. Özellikle son yıllarda internete hızlı ve kolay erişimin, akıllı cihazlar, mobil uygulamalar, nesnelerin interneti, e-ticareti hayatımızda önemli bir noktaya getirdi.
Ülkemizde de sadece online kanalda satış yapan web sitelerinin ve Private shopping firmalarının 2000 yıllarında pazara girmesi ile e-ticaret hayatımıza girdi. İnternet ve akıllı cihaz kullanımına meraklı, sosyal medyaya bağımlı genç tüketicilerin kolaylıkla adapte olduğu, sonrasında ise orta yaşlı tüketicilerin de tercih etmeye başladığı e-ticaret günden güne emin adımlarla ilerlemeye başladı. Daha sonra markaların da online alışveriş sitelerini açması pazarı kuvvetlendirdi. Çünkü online ve offline satış kanallarının birlikte kullanımı, tüketicide güven hissi uyandırdı. Bazı markalar online mağazalarını açarken eldeki stokları eritmek, satılmayan ürünleri burada uygun fiyatlara satarak, outlet mağazası mantığında işe başladı. Rekabet, global markaların bu konudaki yatırımları, müşteri ile iletişimin kolaylığı, daha az maliyetle daha çok satış markalara cazip gelerek bu konudaki eğilimleri arttırdı. Ama ulaşılabilirliğin bu kadar kolaylaştığı, rekabetin günden güne kızıştığı bu pazarda özellikle alt yapı eksikleri, fiyatların dibe indirilmesi, artan lojistik maliyetleri, iade maliyetlerinin artması kârlılığı azaltarak bazı firmaları başarısızlığa sürükledi. Bunun yanında ilk zamanlarında başarıyı yakalayarak fonlardan ve büyük gruplardan yatırım alan bazı firmalar, yatırımları doğru yerlerde değerlendirmeyerek, karlılıklarını günden güne azaltarak başarı hikayelerini başarısızlık hikayesine dönüştürdü. Akıllı adımlarla, sistem ve teknoloji ile ilerleyen, karlılık hedeflerinden vazgeçmeyen, bu kanala özel ürünler sunabilen, stoklarını takip eden, müşteriye fiyat dışında da farklı hizmetler sunan online satış siteleri, günden güne gelişerek iyi konumlara geldi. Hatta birçok firma online ile başlattıkları bu serüvenini mağazalar ile geliştirerek müşteri sadakatini günden güne artırmaya başardı. Bu gibi başarı ve başarısızlık örneklerini sektörümüzde de görmekteyiz.
Tüm bu başarı ve başarısızlık öykülerine genel olarak baktığımızda e-ticaret hacminin yine de geçen yıla oranla %31 arttığını belirten raporlar, pazarın 18,9 milyar TL’den 24,7 milyar TL’ye arttığını söylemektedir. Doğal olarak bu büyüme oranları sektörlere göre değişkenlik göstermektedir.
Bu büyümeye baktığımızda e-ticaret pazarının halen Türkiye perakende pazarının çok küçük bir parçası olduğunu da görmekteyiz. Türkiye’de en büyük 100 perakendeciden 35’inin e-ticaret sitesi olmadığı, e-ticaretin toplam perakende satışları içindeki payının da sadece %1,3 olduğu yine
son güncel verilerdendir. Her 10 kredi kartından 6’sının henüz internetten alışveriş yapmak için kullanılmadığı, Türkiye e-ticaretinin 55 milyon kredi kartından 33 milyonuna halen ulaşılamadığı yapılan son araştırmaların sonucudur. Zira bir kişinin birden fazla kredi kartı kullandığını düşünürsek, hala birçok kişinin kredi kartını online satış sitelerinde kullanma konusunda çekindiğini söyleyebiliriz. Bunu ne yazık ki ilk dönemlerde az da olsa yaşanan kötü tecrübeler tetiklemektedir.
Şu an geldiğimiz noktada ise özellikle 3D güvenli ödeme sistemiyle çalışan birçok e-ticaret sitesinde bu riskler 0’a indirilmektedir. Ayrıca yeni ödeme yöntemleri hem güvenli hem de kullanıcı dostu seçenekler sunmaktadır.
Sektörümüzdeki duruma baktığımızda, AVM’lerdeki yüksek genel giderler; kurumsal firmaların maliyetlerini günden güne yükseltirken, bir masa bir kasa olarak adlandırdığımız, hatta stok bile bulundurmayan bazı online satış siteleri haksız rekabet yaratmaktadır. Bu tarz firmalar kendi sistemlerine dahi yatırım yapmadan pazar yeri dediğimiz online satış kanallarını kullanarak satış yapmaktadır. Bu firmalar ancak fiyat ile rekabet edebileceği için piyasanın çok altında fiyatlarla ürünleri satışa sunarak, marka ve ürünün değerini düşürmektedir. Daha da önemlisi, bu tarz firmalar stok bulunurluğu, teslimat, garanti ve servis konusunda da müşteriye iyi hizmet veremedikleri için markalara zarar vermektedir.
Günümüzde fiyat karşılaştırma siteleri, özellikle elektronik, seyahat gibi sektörlerde son tüketiciler tarafından oldukça sık kullanılmaktadır. Sektörümüze baktığımızda da bu karşılaştırma sitelerinin en az pazar yerleri kadar son tüketiciler tarafından kullanıldığını görmekteyiz. Markayı ve ürünü beğenen tüketici bu karşılaştırma sitelerinden ürünü kolaylıkla tedarik edebileceği, en uygun satış noktasını bulmaktadır. Burada kimi tüketici sadece fiyat için bu satış noktalarını tercih ederken bazıları ise güven duymadıkları için yine marka ya da yetkili bayileri tercih etmektedir. Firmalar bu tarz stratejileri yaparken, belki e-ticaret hacmini büyüttüklerini düşünmektedir ama uzun dönemde resmin bütününe bakıldığında bu tarz yanlış stratejiler, sektörün bu kanaldaki başarısına sekte vurmaktadır.
Markalar ve toptan bebek mağazaları online satış sitelerine, doğru ve dengeli fiyat politikaları ile ürün sağlayıp bunları denetim altında tutarsa; marka ve ürünler zarar görmeden bu pazar büyütülebilir. Böylece; ülkemizde büyüyen e-ticaret pazarı sektörümüz içinde bir fırsat haline dönüşür.
Özetle bu işi profesyonel olarak, doğru sistem ve teknoloji yatırımları ile yapan, müşteriye eksiksiz hizmet veren, marka ve ürün bilincine sahip online satış noktaları ile yolumuza devam edersek bu hacmin emin adımlarla günden güne artacağına inanıyoruz.